Pages

29 Eylül 2012 Cumartesi

Oh My Lord.. Il Divo..


Eylül ayının konser duraklarından sonuncusundaydım dün.Ama ititraf etmem gerekirse en keyiflisi ve unutulmazı bu oldu.

Dünyanın en ünlü quartetlerinden (Amerikalı David Miller, İsviçreli Urs Bühler, Fransız Sebastian Izambard ve İspanyol Carlos Marin) İl Divo gerek performansı gerekse sempatik tavırları ile tüm Kuruçeşme'yi büyüledi.
Klasik eserlere bambaşka bir yorum getiren İl Divo Konsere çoğunuzun da bildiği Moulen Rouge filminin soundtracklerinden Come What May (bknz.) ile başladı. Kusursuzdu tabi ki.


Sonrasında açılış konuşmasını yapmak için söz alan Sebastian türkçe "İyi Akşamlar İstanbul Nasılsınız?" demek isterken talihsiz bir şekilde :) "Yavşaklar İstanbul, Nasılsınız?" diyebildi :)) Seyircinin kahkahalara boğulması sonucu yanlış bir şey söylediğini fark edip durumu kurtarmaya çalışsada pek başarılı olamadı :)
Bu durumda da imdadına Urs yetişti ve muhteşem bir aksanla "İyi akşamlar İstanbul" dedi. Saygı duyduk.
Grubun tek bekar üyesi olan Carlos kızlara olan ilgisini esprili bir şekilde konser boyunca dile getirdi, çapkın bakışları da geceye ekstra renk kattı .
David Miller ise --ki kendisi benim favorim olur-- sevimli ve sempatik tavırlarıyla adeta stand up gösterisi sundu izleyenlere.

Her fırsatta İstanbul'a olan hayranlıklarını dile getiren grup üyeleri, burda yaşadığımız için çok şanslı olduğumuzu da söylemeden geçmedi.

Konsere en sevilen şarkılar olan; Adagio, Regresa Mi, My Way, Don't Cry for me Argentina ile devam eden İl Divo, finali seyircilerin yoğun isteği Isabel olmasına rağmen "Time to Say Good Bye" ile yaptılar. Manidar bir son oldu tabi bu :) Dakikalarca ayakta alkışlandılar ve bunu sonuna kadar hakettiler.

Kıssadan hisse: Benim için unutulmayacak bir deneyimdi bu. Hatta bir daha gelsinler bidaha izlerim der sözümü de veririm.

Konserden bir kare..

















Konserden bir performans--en sevdiğimdir-- regresa mi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...