Pages

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Biri tatlı mı dedi ?

Bence insanların yalnızca mutsuzken, bunalımdayken ya da özel günlerinde daha çok tatlı yedikleri yanlış bir düşünce .. Tatlı yemek için insanın bir sebebi olmasına gerek yok ki.. Değil mi ama?

Söylemiştim ya tatlı yapmak bana mutluluk veriyor diye.. Sanırım olayı iyice abarttım.. Gerçi bu sefer Güray kanıma girdi.. Ama fikri bile beni heyecanlandırdığı için hayata geçirme konusunda sabırsız olan taraf ben oldum :)

Çilek, Muz, Çikolata , Kek ve Kremşanti .. Söylerken bile kelimeler arasındaki uyum , ahenk ne de güzel geliyor kulağa değil mi ? İnanın onları yanyana getirdiğinizde ortaya çıkacak şeyden sonra o hiç bir şey :)

Bu sefer gerçekten tatlı dünyasına gerçek bir sanat eseri kazandırdığımıza inanıyoruz.. Güray ve benim özenerek , içine sevgimizi ve tüm yaratıcılığımızı kattığımız bu inanılmaz tatlıya biz “Aşk Çeşmesi” diyoruz..

Çikolatadır tüm dertlerin hastalıkların ilacı ve benim gözümden günün en güzel karesidir çikolataya dair..♥

Meraklısına ve canı isteyene:)

Marketten alacağınız toz krem şanti ve çikolata sosunu paketin arkasında yazan tarifine uygun bir biçimde hazırlıyorsun.. Daha sonrası senin hayal gücün ve yaratıcılığın ve damak tadına kalmış.. :)

27 Mayıs 2010 Perşembe

En güzel bahanem Çikolatalı Islak Kek..

Final haftası gelip çattığı vakit ders çalışmamak için çeşitli bahaneler türetip duruyorum.. Efendime söyleyeyim şöyle güzel bir film mi izlesem yoksa yeni bir diziye mi başlasam .. Böyle düşünceler en çok sınav döneminde geliyor aklıma.. Suçluyum elbet farkıdayım bunun ama elinde değil ki insanın.. Ders çalışmamak için kaçacak delik arıyorum..

Sonra bugün ne yapsam ne yapsam diye düşünürken kendimi malzemeleri toplamış kek yaparken buldum.. Ne zamandır canım istiyordu ..şöyle bol çikolata soslu bir ıslak kek olsada yesem modundaydım.. Fazla vaktini de almıyor insanın güzel bir müzik eşliğinde malzemeleri karıştırmak sonra eserinden memnun bir halde fırına koyup pişmesini beklemek..Allahım ne güzel bir histir o.. Gerçi bugün aklı bir karış havada olan ben fırının ayarını 170 yapacağıma 250 yaptığım için başta zavallı kekimden hafif bir yanık kokusu ulaştı burnuma.. Panik oldum üzüldüm tabi emeklerim boşa gitti diye.. ama neyseki o kadar vahim durumda değildi kekim üzeri kızarınca da biraz fena olmadı :)

Tatlı yapmak beni mutlu ediyor galiba, nebiliyim bir tatlı yapınca peşine bi başkasını yapası geliyor insanın ne de güzel bir şeydir tatlı denilen şey :) Hem yapması hem yemesi mutlu ediyor insanı..

Ders çalışmamak için bir bahane olarak başlasam da kek yapmaya sonucunda kekimin son halini görünce yüzümü kocaman bir tebessüm kapladı.. Şimdi güzel kekimden koca bir dilim yanında da bir bardak soğuk süt ve de film arşivimden beğeneceğim bir filmle ders çalışmak için motive olunmaz mı ?

Benim Çikolatalı Islak Kekim;


Merak edenler için kekin tarifi;

4 adet yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
2 su bardağı un
200 gr margarin
1 paket kabartma tozu
4 çorba kaşığı kakao

Şimdi efenim öncelikle bir kapta margarini eritip soğumaya bırakıyorsunuz daha sonra yumurtalar ve şekeri ,şeker iyice eriyinceye ve krema kıvamına gelinceye kadar karıştırıyorsunuz, süt ve yağı karışıma ilave edip sıvılaşana kadar iyice karıştırıyorsunuz sonrasında kakaoyu da ekleyip çırpmaya devam ediyorsunuz, Bu karışımdan bir bardak ayırıyorsunuz ( bu arada bu ayırdğınız karışıma isterseniz daha fazla süt ekleyerek çoğaltabilirsiniz ben bide nescafe ekliyorum çok da güzel oluyor ) En son olarak un ve kabartma tozunu ekleyerek iyice karıştırıyorsunuz daha sonra yağladığınız bir tepsiye karışımı boşaltıp yaklaşık 170 derecelik fırına veriyorsunuz.. Kekiniz piştikten sonra ayırdığınız karışımı kek sıcakken üzerine döküp soğumaya bırakıyorsunuz .. Kekiniz soğuyunca da afiyetle yiyorsunuz :)

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Ama arkadaşlar iyidir..

Bugün hem tatili hem de güzel havayı değerlendirelim dedik.. Canımın içisi 3 harika insanla harika bir gün geçirdik.. Tophane’de Nargile ve çay keyfinin ardından Gülhane’de çayır çimen uzanıp dinlendik..

Değer verdiğim üç insan da yanımda keyfim yerindeydi doğrusu.. Biraz eski anıları da deştik tabi her zaman olduğu gibi :) Hüzünlendim biraz itiraf ediyim ama sert çizgimden çıkmıcam sanırım o konuda hiç bir zaman :) Ama biz yan yana geldiğimizde zaten her şeye bi sünger çekip gülüp geçebiliyoruz .. Sanırım işin en güzel yanı da bu.. Birbirimizi ne kadar görmesekte sanki o kayıp zaman hiç yokmuşçasına kaldığımız yerden devam ediyoruz..

Bugün Gizem de sanki hep bizimleymiş gibi sanki bizimle o zamanı yaşamış gibi ortak oldu dostluğumuza.. Bu yüzden diyorum o bir boncuktur diye ;)

Sonuç olarak zamanı tazeleyen, dostlarla güzel günlere bir yenisini daha eklediğim nadide bir gün oldu benim için.. Seviyorum sizi böcükler =)

Bu güzel günün en güzel karesi ..

Special Thanx to Gizem Kacmaz ;)

18 Mayıs 2010 Salı

Festival Sonrası Okul Sendromu..


Evet farkındayım herkes benimle aynı dertten muzdarip.. Bir hafta boyunca fakülte önünü süsleyen yemek standları, kalabalık öğrenci grupları, konserler vs vs.. Bir anda puff diye bitiveriyor.. Hani nebiliyim alıştıra alıştıra yapsalar..azalarak bitse ya.. =)

İşin şaka kısmı bi yana eski tadı alamadım bu sene festivalden.. Her şey şahaneydi aslında konserler, sanatçılar, standlar .. Ama eksik bir şeyler vardı.. Eksik birileri.. Onlar olmayınca da festivalin ne tadı kaldı, ne tuzu kaldı…

Şimdi bunca ruhani karışıklıktan sonra gel de okula git değil mi ama ? Kim dinlesin şimdi finansı, muhasebeyi .. bize de yazık be kardesim.. İnsan istiyor ki festival sonrasında bir tatil verseler bize kafamızı toplasak falan.. Sonra da gelsek paşa paşa girsek finalimize , bütümüze değil mi ama =)

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Merhaba..

Bir anda geldim ama eminim ki hosgeldim =)

İçimden geldiği gibi dökücem içimi en doğal halimle..Çünkü her şey var burda.. Sıkıntı yok tasa yok..

Hayatımın ritmini paylaşıcam sizlerle.. Çünkü hayat bana güzel =)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...